Türkiye ile ABD, nadir toprak anlaşması için masada

Özet:
Türkiye, Eskişehir Beylikova’daki dev nadir toprak rezervlerinin geliştirilmesi için ABD ile görüşmelere başladı. Çin ve Rusya ile yapılan önceki temasların sonuçsuz kalmasının ardından Ankara, hem teknoloji transferi hem de yerli rafinasyon kapasitesi konusunda kararlı. Uzmanlara göre bu iş birliği, Türkiye’yi küresel “stratejik maden” haritasına taşıyabilir.
Beylikova rezervi ABD’nin radarında
Bloomberg’in haberine göre Türkiye, NATO müttefiki ABD ile Beylikova’daki nadir toprak elementlerinin çıkarılması ve işlenmesi konusunda yeni bir iş birliği modelini görüşüyor.
ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında geçtiğimiz ay Beyaz Saray’da yapılan görüşmenin ardından iki ülke, ortak yatırım ve rafinasyon projeleri üzerinde çalışmaya başladı.
Beylikova sahası, Çin’in ardından dünyanın ikinci en büyük nadir toprak rezervi olarak değerlendiriliyor.
Çin ve Rusya ile temaslar tıkandı
Türkiye, 2024 Ekim ayında Çin ile imzalanan mutabakat zaptı kapsamında benzer bir ortaklık süreci başlatmıştı. Ancak Pekin’in teknoloji transferine direnmesi ve ham madde işlemenin Çin’de yapılmasında ısrar etmesi, görüşmeleri çıkmaza soktu.
Rusya ile yapılan temaslardan da sonuç alınamadı. Türk yetkililer, bundan sonraki tüm anlaşmalarda “teknoloji paylaşımı ve yerli üretim” şartının öncelikli olacağını vurguluyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, geçtiğimiz hafta İstanbul’da düzenlenen bir konferansta, “Nadir topraklar sadece finansman değil, bilgi paylaşımı ve kapasite inşası gerektiriyor. Uzun vadeli, adil ve kapsayıcı ortaklıklara ihtiyacımız var,” ifadelerini kullandı.
Eti Maden’in pilot tesisi umut verdi
Devlete ait Eti Maden, 2023 yılında Beylikova’da 17 farklı nadir toprak elementini işlemek üzere bir pilot tesis açmıştı. Bunlar arasında lantanyum, seryum ve neodimyum gibi batarya, mıknatıs ve savunma sanayii için kritik elementler bulunuyor.
İlk test sonuçları ticari üretim potansiyeline işaret ederken, Ankara hem yatırım çekmek hem de uluslararası sertifikasyon sürecini başlatmayı planlıyor.
Beylikova’daki rezervin toplam büyüklüğü yaklaşık 700 milyon ton olarak tahmin ediliyor.
Batı’nın Çin bağımlılığını azaltma hedefi
ABD ve Avrupa Birliği, son yıllarda Çin’in nadir toprak tekelinden çıkmak için yeni tedarik ortakları arayışında.
Pekin şu anda küresel üretimin %70’ini, rafinasyon kapasitesinin ise %90’ını kontrol ediyor. Bu elementler, savunma sistemleri, uydular, elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji teknolojileri için kritik önemde.
ABD, daha önce Ukrayna ile benzer bir anlaşma yapmış olsa da, savaş koşulları nedeniyle projeler askıya alınmıştı. Türkiye’nin potansiyel katkısı, bu açığın bir kısmını telafi edebilir.
Ankara: “Rafinasyon Türkiye’de yapılmalı”
Ankara, Beylikova’daki üretimin tamamen Türkiye’de işlenmesi konusunda kararlı. Türk tarafı, yalnızca ham madde ihracatı değil, katma değerli üretim zinciri oluşturmayı hedefliyor.
Hükümet kaynakları, Türkiye’nin ABD ile ortak rafineri yatırımı için cazip teşvikler hazırladığını, teknoloji transferinin de anlaşmanın ön şartı olacağını belirtiyor.
Uzmanlar: “Ham madde değil, teknoloji satmalıyız”
Munzur Üniversitesi Nadir Toprak Uygulama ve Araştırma Merkezi Başkanı Prof. Dr. Ceren Erüst Ünal, Türkiye’nin elindeki kaynakların doğru yönetilmesi halinde büyük bir ekonomik katkı sağlayabileceğini belirtiyor:
“Mesele sadece maden çıkarmak değil, yüksek katma değerli ürünler üretmektir. Asıl önemli olan, bu teknolojinin sahibi olmak. Kendi bilgi birikimimizi geliştirmemiz gerekiyor.”
Enerji verimliliği danışmanlık firması VAT Enerji Genel Müdürü Altuğ Karataş ise nadir toprakların Türkiye’nin enerji dönüşümü için de stratejik olduğunu söyledi:
“Rüzgâr türbinlerinden güneş panellerine kadar yenilenebilir enerji altyapısının tamamında bu elementlere ihtiyaç var. Bu da elektrik depolama, batarya üretimi ve savunma sanayii açısından yeni fırsatlar yaratacak.”
Savunma sanayii ve enerji dönüşümüne stratejik katkı
Türkiye’nin genişleyen savunma sanayii de nadir toprak elementlerine olan talebi artırıyor. Karataş’a göre, “Ekonominin her alanında teknoloji derinliği arttıkça, bu elementlerin önemi de katlanarak büyüyor.”
Bu nedenle Ankara, yalnızca kendi madenlerini değil, yurt dışı rezervleri de değerlendiriyor. Devletin madencilik iştiraki MTA International, 2016’dan bu yana Nijer, Özbekistan ve Sudan’da arama faaliyetleri yürütüyor.
100 milyar dolarlık ticaret hedefiyle paralel
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile yıllık 100 milyar dolarlık ticaret hacmi hedefi koymuş durumda. Beylikova sahası ve nadir topraklar, bu hedefin stratejik dayanaklarından biri olarak görülüyor.
Uzmanlara göre, Türkiye’nin kendi topraklarında rafinasyon ve üretim garantisi olmadan herhangi bir anlaşmaya imza atması beklenmiyor. Bu da Washington-Ankara hattındaki müzakerelerin seyrini belirleyecek temel unsur olacak.
Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz? Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]